Uyku apnesi, toplumda sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır. Uyku apnesi, gelişmiş tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde başarılı bir şekilde düzeltilebilir. Tedavi edilmemiş uyku apnesi ise ciddi problemlere sebep olur. Uyku apnesi tedavisi ve uyku apnesiyle ilgili uzmanlarımızın hazırladığı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Uyku Apnesi
Uyku Apnesi Tedavisi

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrarlı bir biçimde durup tekrar başlamasıdır. Uyku sırasında solunumun ara ara durmasına neden olan uyku apnesi hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir. Uyku apnesi tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir.

Uyku Apnesi Türleri Nelerdir?

Uyku apnesinin farklı türleri vardır. Her türde uyku sırasında solunumun durmasına neden olan mekanizma farklıdır. Uyku apnesi çeşitleri:

  • Obstrüktif Uyku Apnesi: Boğazda yer alan kasların gevşemesi ve hava yolunu tıkaması sonucu oluşur. Uyku apnesinin en sık görülen türüdür.
  • Merkezi (Santral) Uyku Apnesi: Solunumu kontrol eden kaslara beyinde doğru sinyaller gelmemesi sonucu görülür.
  • Kompleks Uyku Apnesi Sendromu: Kişide hem obstrüktif uyku apnesi hem de merkezi uyku apnesinin bir arada görülmesidir.

Uyku Apnesi Neden Kaynaklanır?

Uyku apnesi oluşumuna neden olan durumlar, uyku apnesinin türüne göre farklılık gösterebilir.

  • Obstrüktif Uyku Apnesi

Boğazın arka kısmında küçük dili (uvulayı), yumuşak damağı, bademcikleri (tonsilleri) ve boğaz duvarlarını destekleyen kaslar bulunur. Bu kasların gevşemesi sonucu sayılan yapılar hava yolunda daralmaya, tıkanmaya neden olabilir. Dolayısıyla kişi yeterince nefes alamaz ve kandaki oksijen seviyeleri azalır. Oksijen seviyesindeki azalma sonucunda beyin, kişinin nefes alışverişinde bir problem olduğunu algılar. Beyin, hava yolunun açılması ve solunumun düzelmesi için kişinin uyanmasını sağlayan sinyaller gönderir. Sonuçta kişi uyanır ve hava yolu açılır. Ancak bu uyanış, oldukça kısa sürdüğünden kişi tarafından hatırlanmaz.

Kişide uyku sırasında horlama, solunumda güçlük çekme, tıkanma, nefesi kesilme gibi durumlar görülebilir. Bu durumlar; gece boyunca her saatte 5-30 kez tekrar edebilir. Bu nedenle kişi derin yani dinlendirici uykuya geçemez.

  • Merkezi Uyku Apnesi

Uyku apnesinin bir diğer türü olan merkezi uyku apnesi, beynin solunum kaslarına gerekli sinyalleri göndermemesi sonucu ortaya çıkar. Sonuç olarak kişide, solunum için gerekli kaslar kısa bir süreliğine kasılamaz ve nefes alışverişi gerçekleşmez. Bu sorunu yaşayan kişiler uykudan nefes almada zorlanma ile uyanabilir, uykuya dalmada problem yaşayabilir.

Uyku Apnesi için Risk Faktörleri Nelerdir?

Uyku apnesi, çocuklarda da dahil olmak üzere herkesi etkileyebilir. Ancak bazı risk faktörleri, kişide uyku apnesi gelişme ihtimalini artırır.

Obstrüktif Uyku Apnesi için Risk Faktörleri

  • Aşırı Kilo: Obezite, uyku apnesi riskini ciddi oranda artıran bir durumdur. Üst solunum yolları etrafındaki yağ dokuları, nefes alışverişinin tıkanmasına yol açabilir.
  • Boyun Çevresi: Boyun çevresi kalın olan kişilerin hava yolları daha dar olabilir. Bu nedenle bu kişiler için obstrüktif uyku apnesi riski artmıştır.
  • Erkek Cinsiyet: Erkeklerin uyku apnesi sorunu yaşama riski, kadınlara oranla 2-3 kat daha fazladır. Kadınlarda da aşırı kilo varlığında risk artar. Yine menopoz sonrasında da uyku apnesi riskinde artış görülür.
  • İleri Yaş: Yaşlanmayla birlikte uyku apnesi sıklığında artış meydana gelir.
  • Aile Hikayesi: Yakın akrabalarında uyku apnesi problemi görülen kişilerde risk daha fazladır.
  • Alkol veya Uyku Hapı Kullanımı: Alkol veya uyku hapları, boğaz kaslarında gevşemeye neden olur. Bu durum da obstrüktif uyku apnesi gelişimine yol açabilir.
  • Sigara Kullanımı: Sigara içen kişilerde uyku apnesi riski, sigara içmeyenlere göre 3 kat fazladır. Sigara içmek, üst solunum yollarında iltihaplanmaya (inflamasyona) ve sıvı toplanmasına neden olarak hava yolunu daraltır.
  • Burun Tıkanıklığı: Alerjik, anatomik veya başka sebeplerle burundan nefes almakta güçlük çeken kişilerde obstrüktif uyku apnesi riski artmıştır.
  • Tıbbi Rahatsızlıklar: Kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, Tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı gibi rahatsızlıklar; obstrüktif uyku apnesi riskinde artışa neden olur. Polikistik Over Sendromu (PCOS), inme, hormonal bozukluklar ve astım gibi solunum yolu hastalıkları da riski artıran durumlardandır.

Merkezi Uyku Apnesi için Risk Faktörleri

  • İleri Yaş: Orta yaş ve üzeri grupta merkezi uyku apnesine daha sık rastlanır.
  • Erkek Cinsiyet: Merkezi uyku apnesi, erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görülür.
  • Kalp Hastalıkları: Kalp yetmezliği de merkezi uyku apnesi riskini artıran durumlardandır.
  • Bazı Ağrı Kesicilerin Kullanımı: Morfin türü ağrı kesicilerin uzun süreli kullanımı solunum kaslarının baskılanmasına yol açabilir ve merkezi uyku apnesi riskini artırır.
  • İnme: İnme de hem merkezi hem de kompleks uyku apnesi için riski artırır.

Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?

Obstrüktif ve merkezi uyku apnesinin belirtileri birbiriyle çakışabilir. Her iki türde de görülen uyku apnesi belirtileri:

  • Gürültülü horlama
  • Uyku sırasında solunumun durduğu bölümlerin olması
  • Uykuda nefes nefese kalmak
  • Ağız kuruluğu ile uyanmak
  • Sabahları baş ağrısı problemi yaşamak
  • Uykuya dalmakta güçlük çekmek, uykusuzluk
  • Gündüzleri aşırı derecede uykulu olmak, odaklanmada güçlük çekmek
  • Huzursuzluk olarak sıralanabilir.

Obstrüktif uyku apnesinde yukarıdakilere ek olarak; yüksek tansiyon, gece terlemesi, libidoda azalma gibi belirtiler de görülebilir.

Merkezi uyku apnesinde de ek olarak; geceleri hissedilen göğüs ağrısı, egzersiz toleransında azalma gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Gürültülü horlama, ciddi bir problemin habercisi olabilir. Ancak uyku apnesi olan her kişide horlama sorunu görülmez. Bu nedenle uyku apnesi belirtileri taşıyan, sabahları yorgun ve halsiz uyanan kişilerin doktor kontrolüne gitmesi tavsiye edilir.

Uyku Apnesi Tanısı Nasıl Konulur?

Tanıda hastanın şikayetleri sorgulanır. Hastada uyku apnesini düşündürecek belirtiler varsa bu belirtilerin sıklığı, şekli, süresi gibi özellikleri de araştırılır. Bu bilgiler, hastanın uyku sırasında yanında olan birinden ya da hastanın kendisinden alınabilir.

Uyku apnesi tanısı koymak için hastanın hikayesi ve muayenesinden fazlası gerekir. Uyku apnesi tanısının ileri tetkilerinde temel olarak uyku testi adı verilen yöntem kullanılır. Uyku testi hastanede özel bir odada yapılan bir testtir. Evde yapılabilen basitleştirilmiş uyku testleri de mevcuttur. Doktor, hasta için en uygun yöntemin hangisi olduğuna karar verir ve ilgili yöntemi uygular.

Polisomnografi (PSG), uyku ile ilgili hastalıkların tanısında sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntemde; hastanın gece uykusu sırasında beyin dalgaları, solunum düzeni, kas aktiviteleri, kanındaki oksijen düzeyi, göz hareketleri gibi yaşamsal faaliyetleri kayıt altına alınır. Ayrıca hastanın uyku esnasındaki görüntüsü de kaydedilerek ileriki değerlendirmeler için saklanır. Polisomnografi ile elde edilen tüm bu bilgiler ışığında hastada uyku apnesi tanısı olup olmadığına karar verilir.

Özel Moodist  Hastanesi, yenilikçi ve modern tanı yöntemleri sayesinde uyku apnesi ve diğer pek çok hastalığın tanısını rahatlıkla koyabilecek bir merkezdir. Hastane bünyesinde yer alan uyku merkezinde polisomnografi (PSG) işlemi uygulanmaktadır. Moodist Hastanesi; uyku apnesi şüphesi taşıyan kişilerin, tanı ve tedavi için güvenle başvurabileceği bir merkezdir.

Özel Moodist Hastanesinde Uyku Apnesi Tedavisi (Uykuda Solunum Durması) Nasıl Yapılır?

Uyku apnesi tedavisi apnenin çeşidine, derinliğine ve kişinin solunum yollarının özelliğine göre değişmektedir. Uyku apnesi, polisomnografi sonucuna göre hafif, orta ve şiddetli olarak derecelendirilir ve tedavisi buna göre planlanır. Tedavide, uykuda nefes durma sayısı, oksijen düzeyi, yaş, sosyal durum ve kişinin yandaş hastalıkları göz önüne alınır. Hafif uyku apnesi durumunda kilo verilmesi, alkol, sigara ve apne tetikleyici ilaçların bırakılması; pozisyonel uyku apnesi durumunda, sırtüstü yatmaktan kaçınılması şeklinde yaşam tarzı değişiklikleri ve genel önlemler yeterli olabilmektedir.

Orta ve ağır şiddette uyku apnesinde ise uyku esnasında CPAP dediğimiz devamlı pozitif havayolu basınç cihazları (hava makinesi) kullanılmaktadır. Ayrıca havayolunda uyku sırasında darlık yaratan dokuların, boğaz yapılarının (geniz eti, küçük dil, bademcikler) cerrahi operasyon ile azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması planlanabilmektedir. Yine çene yapısındaki bozukluklara yönelik cerrahi girişimler de yapılabilmektedir. Ayrıca CPAP tedavisini kullanmaya engel olabilecek burun eğrilikleri gibi anatomik bozuklukların cerrahi yöntemlerle düzletilmesi gerekebilir. Bazı hastalara da diş hekimi tarafından, alt çeneyi öne iterek hava yolunu açmaya yarayan özel ağız içi araçlar hazırlanabilmektedir.

Pozitif havayolu basıncı (CPAP) tedavisi nedir?

Obstruktif uyku apne sendromunda günümüzde etkinliği gösterilmiş en etkili ve kesin tedavi şekli burundan maske yoluyla uygulanan basınç tedavisidir. Bu tedavi ile horlama, uykuda solunum durmaları ve bunların sebep olduğu kısa ve uzun dönemli problemler tümüyle ortadan kalkmaktadır. CPAP (Continious Positive Airway Pressure) cihazının kullanılmasındaki amaç hastaya devamlı pozitif hava basıncı uygulayarak, uyku sırasında kapanma eğilimi artmış olan üst hava yollarını açık tutmaktır. Bu cihaz temelde basıncı ayarlanabilinen bir hava kompresörüdür. Hastanın burnuna yerleştirilen, yumuşak silikonlu maske bir hortum aracılığı ile CPAP cihazına bağlanır ve doktor tarafından belirlenen basınçlı hava hastaya iletilir. Etkin bir CPAP tedavisi için kullanılan maskenin çok büyük önemi vardır. Bu nedenle hastanın konforuna uygun nazal (buruna takılan),oral (ağızdan uygulanan), oro-nazal (burun ve ağızı içine alan) ve burun yastıkları gibi çok sayıda CPAP maskeleri geliştirilmiştir. Öncelikle tercih edilen ise nazal maskelerdir.
Bu tedavi için hastanın uyku laboratuarında bir gece daha yatırılarak, uygun basıncın ayarlanması ve hastanın cihazı tolere edip edemeyeceğinin saptanması gereklidir. Hastadan cihazını evde her gece ve tüm uyku süresince kullanması istenir. CPAP cihazı kullanımı uykudaki nefes durmalarını ortadan kaldırdığı gibi uyku evrelerini de normale döndürür. Bu tedavi yalnızca nefes durmalarını değil, aynı zamanda horlama ve oksijen düşmelerini de düzeltebilmektedir. Sonuçta, hasta CPAP ile kesintisiz bir uyku uyuduğu için başta gündüz uykululuğu ve yorgun uyanma olmak üzere kalitesiz uykuya bağlı tüm yakınmaları ortadan kalkar. Cihazın olumlu etkisi birkaç gün içerisinde görülür. Ancak cihazını kullanmaz veya düzensiz kullanırsa yakınmalarının geri dönebileceği belirtilmelidir. Bu tedavinin düzenli kullanımı,uyku apnesine bağlı oluşabilecek hasarlardan ve hastalıklardan koruyacaktır. CPAP’ı kullanmak üst solunum yolundaki ödemi gerileterek cihaza uyumu giderek kolaylaştırır.

Uyku Apnesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Uyku apnesi ciddi bir rahatsızlıktır. Uyku apnesi tedavi edilmediğinde pek çok farklı istenmeyen durumun gelişmesine neden olabilir. Tedavi edilmemiş uyku apnesine bağlı gelişebilecek komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Gün İçerisinde Yorgunluk Hissi: Uyku apnesine bağlı olarak gelişen gece boyu tekrar tekrar uyanma durumu, hastanın derin ve dinlendirici bir uyku uyumasına engel olur. Bu yüzden hasta; ertesi gün yorgun, sersemlemiş ve huzursuz hissedebilir. Yaptığı işe konsantre olmakta zorluk yaşar. İşte, okulda uykuya dalabilir. Uykuya dalma durumu, araç kullanırken meydana gelirse trafik kazası gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir. Kısacası uyku apnesi kişinin gün içerisindeki performansında düşüşe neden olur. Uyku apnesi sorunu yaşayan çocuklarda, okul başarısında düşüş ya da davranış bozukluğu gibi problemler görülebilir.
  • Yüksek Tansiyon ve Kalp Hastalıkları: Uyku apnesi sırasında gerçekleşen kan oksijen düzeylerindeki ani düşüş; kan basıncının artmasına ve kardiyovasküler sistemin zorlanmasına yol açar. Uyku apnesi problemi olan kişiler yüksek tansiyon (hipertansiyon) açısından risk altındadır.
    Obstrüktif uyku apnesi; hastada tekrarlayan kalp krizi, inme, aritmi gibi problemlerin görülme ihtimalini artırır. Kalp hastası kişilerde uyku apnesi gelişmesi ise oksijene düzeyindeki azalmaya bağlı ani kalp ölümüne neden olabilir.
  • Tip 2 Diyabet: Uyku apnesi, insülin direncinde artış ve buna bağlı olarak Tip 2 diyabet gelişimi açısından risk oluşturur.
  • Metabolik Sendrom: Tedavi edilmemiş uyku apnesi; yüksek tansiyon, artmış kolesterol düzeyleri, yüksek kan şekeri ve kalın bel çevresi gibi problemlerin görüldüğü metabolik sendroma sebep olabilir.
  • Karaciğer ile İlgili Problemler: Uyku apnesi olan kişilerde, karaciğer fonksiyon testlerinde anormal sonuçlar görülme ihtimali daha yüksektir.
  • Sosyal Sorunlar: Uyku apnesi olan kişilerde yüksek sesle horlama ciddi problemler doğurabilir. Apne sorunu yaşayan kişiyle aynı odada uyumak istemeyenler olabilir. Bu da partnerlerin farklı odalarda veya katlarda uyumasına yol açabilir.
  • İlaç veya Cerrahiye Bağlı Komplikasyonlar: Uyku apnesi olan kişilerde büyük ameliyatlar sonrasında çeşitli sorunlar görülebilir. Bu sorunlar genel anesteziye veya kullanılan çeşitli ilaçlara bağlı olarak gelişebilir. Özellikle hastalar uyuşturulduğunda ve yatırıldığında apne gelişimine meyilli olduklarından, hastalarda solunum sıkıntıları oluşabilir.

Uyku Apnesi ile Başa Çıkmak için Ne Yapılabilir?

Uyku apnesi tedavisi multidisipliner yaklaşım büyük önem taşır. Hastaya yapılan medikal tedavinin yanı sıra çeşitli yaşam tavsiyelerinin de uygulanması, tedavi başarısını artırır.
Uyku apnesi ile başa çıkabilmek için yapılabilecekler şu şekildedir:

  • Fazla kiloların verilmesi
  • Düzenli olarak egzersiz yapılması
  • Alkol ya da sakinleştirici, uyku hapı kullanımından kaçınma
  • Kişinin sırt üstü yatmak yerine yan tarafında doğru yatması
  • Sigaranın bırakılması

Uyku Apnesi Olan Yakınıma Nasıl Yardımcı Olabilirim?

Uyku apnesi tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle uyku apnesi olabileceğini düşündüğünüz bir yakınınız varsa onu mutlaka doktor kontrolüne götürmelisiniz. Doktora başvurmadan önce eğer imkanlar uygunsa yakınınızı uyku sırasında gözlemlemeniz faydalı olabilir. Bu sayede yakınınızın uyku sırasındaki solunum sıkıntılarını fark edebilir, yakınınızda görülen belirtilerin şeklini ve süresini not edebilirsiniz.

Uyku apnesi tanısı konulan yakınınıza yardımcı olmak da mümkündür. Eğer yakınınız uyku apnesi için kontrol edilebilen bir risk faktörü taşıyorsa, yakınınızı bu faktörü ortadan kaldıracak uygulamalara yönlendirebilirsiniz. Örneğin sigara içen yakınınıza, sigarayı bırakması konusunda destek olabilirsiniz. Aşırı kilolu olan birinin kilo vermesine yardımcı olarak uyku apnesi probleminden kurtulmasını sağlayabilirsiniz.

Özel Moodist Hastanesi, uzman kadrosu ile uyku apnesi ve diğer pek çok hastalık için başarılı bir tedavi şansı sunar. Son teknoloji ile donatılan hastanede, uyku apnesinin tanısı gelişmiş yöntemlerle konulur. Hastanın uyku apnesi tedavisi için hem medikal tedavi hem de yaşam tavsiyeleri verilerek, hastanın en kısa sürede iyileşmesi sağlanır.

Uyku Apnesi ile ilgili bilgi sahibi olmak ya da randevu almak için 0 216 912 1700 numaralı telefonu arayabilir ya da hastanemize başvurabilirsiniz.

Bu sayfadaki bilgiler Özel Moodist Hastanesi Medikal Ekibi tarafından hazırlanmıştır.

Randevu Talep Edin

      This will close in 20 seconds

      Hemen Ara

       
      Hemen Ara  

      WhatsApp

       
      WhatsApp  

      Randevu Talebi

       
      Randevu Talebi  

      Uzmana Sorun

       
      Uzmana Sorun  
      HIZLI RANDEVU TALEP ET

        X
        RANDEVU TALEBİ LABORATUVAR SONUÇLARI