Bağımlılık tedavisi bir yolculuktur. Bu yolda; çukurlar, engeller, yağmurlar, çamurlar, güneşli günler, patinajlar, virajlar vardır. Düşünce tuzakları iyileşmenin önünde bir engeldir. Bu nedenle sadece kullanılan maddeyi bırakmak yeterli olmuyor. Tedavide psikososyal yaklaşım büyük önem taşıyor. Bu amaçl; Özel Moodist Hastanesi Bağımlılık Merkezi, hümanistik bir yaklaşımla geliştirdiği Kişisel İyileşme Programını (KİP) uyguluyor.
Beynimiz her zaman bizim kontrolümüzde değil. Araştırmalar özellikle bağımlı olduktan sonra düşünce tuzaklarının sayısının arttığını gösteriyor.
“Ben bağımlı olmam” düşünce tuzağı, bağımlılığı tetikleyen bir faktör oluyor. Özel Moodist Hastanesi Bağımlılık Merkezi’nden Klinik Psikolog Kinyas Tekin, aslında herkesin bağımlı olabileceğini belirtiyor. Bir uyuşturucu maddeyi düzenli kullanan herkes bağımlı olabilir. Kinyas Tekin’e göre “Ben bağımlı olmam” demek, aslında “ben kullanmaya devam edeceğim” demektir.
“İstersem bırakırım” veya “ben istediğim zaman bırakıyorum” düşüncesi bağımlılığı sürdüren bir düşünce tuzağı. Moodist hastanesi bağımlılık merkezi uzman doktoru Cavid Guliyev, bırakmanın kişinin bağımlı olmadığını göstermediğini belirtiyor. Guliyev’e göre bağımlılık tanısının ölçütlerinden birisi zaten “sık başarısız bırakma girişimlerinin olması”dır. Önemli olan tekrar başlamamaktır. Bu nedenle tedavide tekrar başlamamanın yöntemleri öğretilmektedir. “İstersem bırakırım” veya “ben istediğim zaman bırakıyorum” düşüncesi, aslında “ben şimdilik bırakmaya hazır değilim” demektir.
“Ortama girsem bir şey olmaz”, “ben kafamda bitirdim” gibi düşünceler de aslında birer tuzaktan ibaret. Kişi bu ortama girer, ilk başta dayanır, ancak daha sonra dayanamaz ve kullanmaya başlar. O nedenle ortamdan uzak durmasının yöntemlerini tedavide öğrenmesi gerekir.
Özel Moodist Hastanesi Bağımlılık Merkezi Medikal Direktörü Prof. Dr. Kültegin Ögel; tüm bu düşünce tuzaklarına yönelik geliştirdikleri Kişisel İyileşme Programının (KİP) çok başarılı sonuçlar verdiğini ve kişinin temiz kalma süresini belirgin düzeyde uzattığını belirtmiştir.
Hastanın kullandığı maddeden arınması, tedavinin ilk aşamasıdır. İlk aşamadan yani arınma döneminden başlayarak, kişinin tekrar kullanmamayı öğrenmesi, bağımlılık tedavisinde en önemli etkendir.
Bağımlılık tedavisi bir yolculuktur ve bu yolculukta bağımlıya aile eşlik eder. O nedenle ailenin düşünce tuzaklarını iyi bilmesi ve tedaviye yardımcı olması gerekir. Tedaviye ikna olmasında aile önemli bir etkendir.