Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Nedir?

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu, çocukluktan ergenliğe ve erişkinliğe kadar her dönemde ortaya çıkabilen, birey için psikolojik, sosyal, gelişimsel ve tıbbi sorunlara neden olabilen, müdahalede geç kalınmaması gereken psikiyatrik hastalıklardan biridir.

 

Kronik bir gidiş göstermekte olan yeme bozukluğunun temel özelliği, “uygunsuz yeme” davranışlarıdır. Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu beden şekli ve kiloya dair kaygının başladığı dönem olması sebebiyle önem arz etmektedir. Çocuklarda ve Ergenlerde yeme bozukluğunun seyri sıkı diyetler yapma ile başlamaktadır. Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğunun başlangıcı çoğunlukla Anoreksiya Nevroza özellikleri taşırken; Bulimia Nevroza orta-geç ergenlik döneminde, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğunun ise orta-geç ergenlik döneminde başladığı görülmektedir.

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Türleri Nelerdir?

  • Pika
  • Geri Çıkarma (Geviş Getirme) Bozukluğu
  • Kaçıngan/Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu
  • Anoreksiya Nervoza
  • Bulimia Nervoza
  • Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (ilk defa tanımlanan)
  • Tanımlanmış Diğer Bir Beslenme Bozukluğu ve Yeme Bozukluğu
  • Tanımlanmamış Beslenme Bozukluğu ve Yeme Bozukluğu

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Neden Kaynaklanır?

  • Genetik faktörler
  • Duygusal ve sosyal faktörler (anne-baba tutum ve davranışları, sosyal medya vb. gibi)
  • Organik faktörler

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

1. Pika
(bebeklik çağı ve çocuklukta yaygın)

  • En az 1 ay süreyle, sürekli olarak, besleyici değeri olmayan, besin değeri olmayan maddeleri yeme.
  • Besleyici değeri olmayan, besin olmayan maddeleri yeme tutumu, kişinin gelişimsel düzeyi ile uyumlu değildir.
  • Bu yeme davranışı, kültürel dayanağı olan ya da toplumsal olarak olağan kabul edilebilecek bir uygulama değildir.
  • Bu yeme davranışı, başka bir ruhsal bozukluk bağlamında ortaya çıkıyorsa (örn. anlık gelişimsel bozukluk, otizm açılımı kapsamında bozukluk, şizofreni), ayrıca klinik değerlendirilmeyi gerektirecek denli ağırdır.

 

2. Geri Çıkarma (Geviş Getirme) Bozukluğu
(bebeklik ve çocukluk çağında yaygın)

  • En az 1 ay süreyle, kişinin sık sık yediği yiyeceği geri çıkarması. Çıkarılan yiyecek yeniden çiğnenebilir, yeniden yutulabilir ya da dışarıya tükürülebilir.
  • Sık sık geri çıkarma, eşlik eden bir mide-bağırsak hastalığına ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamaz.
  • Bu yeme bozukluğu, yalnızca anoreksiya nevroza, bulimia nevroza, tıkınırcasına yeme bozukluğu ya da kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğunun gidişin sırasında ortaya çıkmamaktadır.
  • Bu belirtiler, başka bir ruhsal bozukluk bağlamında ortaya çıkıyorsa (örn. anlık gelişimsel bozukluk ya da başka bir nörogelişimsel bozukluk) ayrıca klinik değerlendirilmeyi gerektirecek denli ağırdır.

3. Kaçıngan/Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu

    1. Şu maddelerle ilgili durumların eşlik ettiği, uygun beslenme ve/veya enerji gereğinin sürekli karşılanmaması ile kendini gösteren bir yeme bozukluğu
      • Belirgin bir kilo kaybı (ya da çocuklarda beklenen kilo alımını sağlayamama veya büyümenin duraklaması)
      • Belirgin bir beslenme eksikliği
      • Enteral (tüp yardımıyla) beslenmeye ya da ağızdan besin destekçilerine bağlı kalma
      • Ruhsal-toplumsal işlevselliğin belirgin olarak düşmesi
    2. Bu bozukluk, ulaşılabilir yiyecek olmaması ya da kültürel olarak onaylanan bir uygulama ile daha iyi açıklanamaz.
    3. Bu beslenme bozukluğu, yalnızca anoreksiya nervoza ya da bulimia nervozanın gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk olduğuna ilişkin bir kanıt yoktur.
    4. Bu yeme bozukluğu, eş zamanlı bir sağlık durumuna bağlanamaz ya da başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz. Bu yeme bozukluğu, başka bir durum ya da bozukluk bağlamında ortaya çıkarsa; söz konusu durum ya da bozukluğun yol açabileceğinden daha ağır olur ve klinik açıdan ayrıca ele almayı gerektirir.

4. Anoreksiya Nervoza
(%95 kızlarda, ergenlerde yaygın)

    1. Gereksinimlere göre enerji alımını kısıtlama tutumu, kişinin yaşı, cinsiyeti, gelişimsel olarak izlediği yol ve beden sağlığı bağlamında belirgin bir biçimde düşük bir vücut ağırlığının olmasına yol açar. Belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığı, olağan en düşüğün altında ya da çocuklar ve gençler için beklenen en düşüğün altında olarak tanımlanır.
    2. Kilo almaktan ya da şişmanlamaktan çok korkma ya da belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına karşın kişinin, kilo almayı güçleştiren sürekli davranışlarda bulunması.
    3. Kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk vardır, kişi, kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamaz.

5. Bulimia Nervoza
(kadınlarda erkeklere oranla 10 kat fazla, ergenlerde yaygın)

    1. Yineleyici tıkınırcasına yeme dönemleri. Bir tıkınırcasına yeme dönemi şu iki madde ile belirlidir:
      • Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği, ayrı bir zaman biriminde (örn. herhangi iki saatlik bir sürede) yeme.
      • Bu dönem sırasında yemek yemeyle ilgili denetiminin kalktığı duyumunun olması (örn. kişinin yemek yemeyi durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu)
    2. Kilo almaktan sakınmak için, kendi kendini kusturma, laksatif ilaçları, idrar söktürücü ilaçları ya da diğer ilaçları yanlış yere kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma gibi yineleyen, uygunsuz ödünleyici davranışlarda bulunma.
    3. Bu tıkınırcasına yeme davranışlarının ve uygunsuz ödünleyici davranışların her ikisi de ortalama 3 ay içinde, en az 1 haftada 1 kez olmuştur.
    4. Kendilik değerlendirmesi, vücut biçiminden ve ağırlığından yersiz bir biçimde etkilenir.
    5. Bu bozukluk, yalnızca anoreksiya nervoza dönemleri sırasında ortaya çıkmamaktadır.

Ağır olmayan; ortalama haftada 1-3 kez,
Orta derecede; ortalama haftada 4-7 kez,
Ağır; ortalama haftada 8-10 kez,
Aşırı düzeyde; ortalama haftada 14 ya da daha çok kez uygunsuz önleyici davranış olması.

6. Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

    1. Yineleyici tıkınırcasına yeme dönemleri. Bir tıkınırcasına yeme dönemi bu maddelerin her ikisi ile belirlidir:
      • Benzer koşullarda, benzer sürede, çoğu kişinin yiyebileceğinden açıkça daha çok yiyeceği, ayrı bir zaman biriminde (örn. herhangi iki saatlik sürede) yeme.
      • Bu dönem sırasında, yemek yemeyle ilgili denetiminin kalktığı duyumunun olması (örn. kişinin yemek yemeyi durduramadığı duygusu, ne ya da ne denli yediğini denetleyemediği duygusu)
    2. Tıkınırcasına yeme dönemlerine bu maddelerden en az üçü
      • Olağandan çok daha hızlı yeme.
      • Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene dek yeme.
      • Bedensel açlık duymuyorken aşırı ölçülerde yeme.
      • Ne denli yediğinden utandığı için kendi başına yeme.
      • Daha sonra kendinden tiksinme, çökkünlük yaşama ya da büyük bir suçluluk duyma.
    3. Tıkınırcasına yeme ile ilgili olarak belirgin bir sıkıntı duyulur.
    4. Bu tıkınırcasına yeme davranışları, ortalama 3 ay içinde en az haftada 1 kez olmuştur.
    5. Tıkınırcasına yemeye, bulimia nervozada olduğu gibi yineleyen uygunsuz ödünleyici davranışlar eşlik etmez ve tıkınırcasına yeme, yalnızca bulimia nevroza ya da anoreksiya nervozanın gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır.

Ağır olmayan; ortalama haftada 1-3 kez,
Orta derecede; ortalama haftada 4-7 kez,
Ağır; ortalama haftada 8-13 kez,
Aşırı düzeyde; ortalama haftada 14 ya da daha çok kez tıkınırcasına yemenin olması.

7. Tanımlanmış Diğer Bir Beslenme ve Yeme Bozukluğu

  • Atipik Anoreksiya Nervoza: Belirgin kilo kaybına karşın kişinin vücut ağırlığının olağan sınırlar içinde ya da olağan sınırların üzerinde olmasının dışında anoreksiya nevroza için bütün tanı ölçütleri karşılanır.
  • Bulimia Nervoza (düşük sıklıkta ve/veya sınırlı süreli): Tıkınırcasına yemenin ve uygunsuz ödünleyici davranışların, ortalama, haftada 1 kezden daha az veya 3 aydan daha kısa süreli olması dışında bulimia nervozanın bütün tanı ölçütleri karşılanır.
  • Tıkınırcasına yeme bozukluğu (düşük sıklıkta ve/veya sınırlı süreli): Tıkınırcasına yemenin, ortalama, haftada 1 kezden daha az ve/veya 3 aydan daha kısa süreli olması dışında tıkınırcasına yeme bozukluğunun bütün tanı ölçütleri karşılanır.
  • Çıkarma bozukluğu: Vücut ağırlığını ya da biçimini etkilemek için, tıkınırcasına yeme olmadan, yineleyen çıkarma davranışı (örn. kendi kendini kusturma ya da laksatif ilaçların, idrar söktürücü ilaçların ya da başka ilaçların yanlış yere kullanımı).
  • Gece yemek yeme bozukluğu: Uykudan uyanarak yemek yeme ya da akşam yemeğinden sonra aşırı yiyecek tüketme ile kendini gösteren, yineleyen gece yemek yeme dönemleri de beslenme bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Yemek yendiğinin farkında olunur ve yemek yendiği anımsanır. Gece yemek yeme, kişinin uyku-uyanıklık döngüsündeki değişiklikler ya da yerel toplumsal değerler gibi dış etkilerle daha iyi açıklanamaz. Gece yemek yeme, belirgin sıkıntıya ve/veya işlevsellikte düşmeye neden olur. Düzensiz yeme örüntüsü, tıkınırcasına yeme bozukluğu ya da madde kullanımı da içinde olmak üzere, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz ve başka bir sağlık durumuna ya da ilacın etkisine bağlanamaz.

8. Tanımlanmamış Beslenme ve Yeme Bozukluğu; Çocuklarda ve Ergenlerde Beslenme ve Yeme bozukluklarından herhangi özgül biri için tanı ölçütlerini karşılamamanın özel nedeni klinisyenlerce belirlenmek istenmediğinde ve daha özgül bir tanı koymak için yeterli bilgi olmadığı durumlarda (örn. acil servis koşullarında) kullanılır.

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?

  • Beden şekline ve kiloya olması gerekenden daha fazla anlam yüklemek,
  • Yeme ile ilgili günün büyük bir kısmını düşünmek,
  • Bozuk yeme tutum ve davranışları,
  • Stresli zamanlarda fazla yiyor olması,

çocuklarda ve ergenlerde yeme bozukluğu için tanı koymaya yardımcı olan belirtilerdendir.

Özel Moodist Hastanesinde Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Anoreksiya Nervoza hastaları genellikle kendi istekleri ile tedaviye başvurmazlar. Yeme bozukluğu belirtilerini inkâr etmeye veya saklamaya eğilimlidirler. Çoğu zaman anne ve babasının ısrarıyla tedaviye başvurular. Bu nedenle tedavi sürecine anne ve babanın da katılımı oldukça önemli ve gereklidir.

Anoreksiya Nervoza tedavisinin etkinliğini belirleyen en önemli etkenlerden biri erken tanıdır. Tedavinin kısa dönemdeki ilk amacı beslenme düzeninin sağlanması ve tıbbi durumun dengelenmesidir. Beslenmenin sağlanmasında ilk tercih her zaman ağızdan beslenmedir.

Anoreksiya Nervoza tedavisinde ayaktan tedavi ilk tercih olmaktadır. Ayaktan ilerleme sağlanamadığında veya hastanın tıbbi/psikiyatrik durumu hastane bakımını gerektiriyorsa yatarak tedavi tercih edilmektedir.

Bulimia Nervoza’lı hastaların kilo düzeyleri normal veya normalin üzerinde olduğu için genelde yatarak tedaviye ihtiyaç duymazlar. Ancak kusma ya da ilaç kötüye kullanımı gibi durumlar nedeniyle tıbbi aciliyet gerektiren durumlar oluşabilir. Bulimia Nervoza’lı hastalar kendileri veya ailelerinin önerisiyle tedaviye başvurabilirler. Tedavi konusunda Anoreksiya Nervoza’lı bireylere oranla daha fazla istekli olabilirler ve psikoterapötik müdahalelere daha açıktırlar.

Yeme bozuklukları tedavisinde antidepresan ve antipsikotik ilaçlar klinik uygulamada sıklıkla kullanılmaktadır. Özellikle hastalığa eşlik eden takıntılı düşünceler, kaygı belirtileri, depresif şikayetler varsa ilaç tedavisi tercih edilmelidir. Ancak tedavi sürecinde ilaç tedavisi tek başına yeterli olmamaktadır. İlaç tedavisi mutlaka psikososyal müdahaleler ile birlikte desteklenmelidir.

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Anoreksiya Nervoza için hastalığın kısa sürmesi, anne ve babayla olan ilişkilerinin iyi olması ve ergenlik döneminde başlamış olması daha iyi seyir belirtileri iken; eşlik eden başka bir psikiyatrik hastalığın varlığı, uzun hastalık süresi, belirgin kilo kaybının ve kusma davranışının olması kötüye gidiş işaretleridir. Yeniden kilo alma açısından olguların yaklaşık yarısında düzelme olurken, dörtte birinde gidiş orta düzeyde, kalan dörtte birinde ise iyileşme oldukça dirençlidir.

Bulimia Nervoza tedavisi olan hastaların %50’sinde 5-10 yıl sonrasında belirtilerin tamamen kaybolduğu görülse de geriye kalan %50’de yeme sorunları devam etmektedir. Düşük özgüven, obezite ve kişilik bozukluklarının hastalığa eşlik etmesi daha kötü seyir ile ilişkilidir. Bulimia Nervoza’lı bireylere eşlik eden fiziksel hastalıklar ve intihar düşünceleri ölüm riskini arttırmaktadır. Olguların bir kısmında tıkınırcasına yeme atakları devam etmesine rağmen kendini kusturma, müshil kullanımı veya aşırı egzersiz davranışları kaybolur, bir kısmında da Anoreksiya Nervoza’ya geçiş görülür.

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozukluğu ile Başa Çıkmak İçin Ne Yapılabilir?

Yeme bozukluğu olan insanlar genellikle yardım istemekten korkarlar. Bazıları problemleri hakkında bir konuşma başlatmanın bir yolunu bulmaya çalışırken, diğerleri o kadar düşük benlik saygısına sahiptirler ki herhangi bir yardımı hak ettiklerini bile düşünmezler.

Durum ne olursa olsun, yeme bozuklukları tedavi olmadan daha da kötüleşebilir ve fiziksel ve duygusal hasara neden olabilir. Ne kadar erken yardım etmeye başlarsanız iyileşme şansları o kadar artar. Yeme bozukluğu olan birini daha iyi olması için zorlayamasanız da, destekleyici ilişkilere sahip olmak iyileşmeleri için çok önemlidir.

Yeme Bozukluğu Olan Çocukların Anne ve Babalarına Öneriler

Çocuklarda ve Ergenlerde Yeme Bozuklukları hem fiziksel hem de duygusal hasara neden olan ciddi durumlardır. Yeme Bozuklukları, kalp rahatsızlıkları, kemik erimesi, adet düzensizliği ve böbrek yetmezliği gibi geri dönüşü olmayan ve hatta hayatı tehdit eden sağlık sorunlarına yol açabilir.

Gençlerin beslenme bozukluklarını önlemeye yardımcı olmak için annelerin ve babaların çocuklarıyla bol bol konuşması gerekmektedir. Kolay olmayabilir ama başlamak önemlidir.

  • Yeme alışkanlıkları ve vücut görüntüsü hakkında konuşun.
  • Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için teşvik edin.
  • Medyanın, benlik saygısı ve beden imgesi hakkındaki mesajlarını yakınınızla konuşup, tartışın.
  • Sağlıklı bir vücut imajını teşvik edin.
  • Kişinin fiziksel özelliklerine göre takma adlar takmaktan veya bu konular üzerine şaka yapmaktan kaçının.
  • Başka bir kişinin kilosuna veya vücut şekline yorum yapmaktan kaçının.
  • Benlik saygısını geliştirin. Başarılarını takdir edin, saygı gösterin ve hedeflerini destekleyin.
  • Yakınınıza olan sevginizin koşulsuz olduğunu, kilosuna ve görüntüsüne dair olmadığını hatırlatın.

Ayrıca anne-baba olarak iyi bir örnek olmanın önemini de unutmayın. Anne-baba olarak sürekli diyet yapıyorsanız, duygularınızla başa çıkma aracı olarak yemek yemeyi kullanıyorsanız veya sürekli kilo vermek hakkında konuşuyorsanız, bu durum çocuğunuzun görünüşünden memnun hissetmemesine yol açabilir. Bunun yerine, yaşam tarzınız hakkında bilinçli seçimler yapın ve anne baba olarak vücudunuzla gurur duyun.

Bu sayfadaki bilgiler Özel Moodist Hastanesi Medikal Ekibi tarafından hazırlanmıştır.

Randevu Talep Edin

      This will close in 20 seconds

      Hemen Ara

       
      Hemen Ara  

      WhatsApp

       
      WhatsApp  

      Randevu Talebi

       
      Randevu Talebi  

      Uzmana Sorun

       
      Uzmana Sorun  
      HIZLI RANDEVU TALEP ET

        X
        RANDEVU TALEBİ LABORATUVAR SONUÇLARI