NÖROLOJİ
Nöroloji genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, teşhis tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları, baş ağrıları, baş dönmeleri, inmeler, şuur değişikliği, el ayak uyuşmaları, çeşitli kas güçsüzlükleri de nörolojinin alanına girer. Modern nöroloji uygulamalarında gelişmiş laboratuvar çalışmaları önemli bir yere sahiptir. Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi son teknolojiye sahip laboratuvarları ile nöroloji hastalıklarının tanı ve tedavi uygulamalarında kesintisiz hizmet vermektedir.
Sıkça karşılaşılan Baş Ağrısı / Migren ve Kulak Çınlaması (Tinnitus) gibi problemlerde ise ilaçlı muayenin yanında, yan etkisin olmayan ve yüz güldürücü klinik sonuçlarıyla ağrısız ve ilaçsız bir tedavi olan Transkraniyal Manyetik Stimülasyon Tedavisi (TMS) yöntemi de kullanılmaktadır.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Nöroloji polikliniğimizde tanı amaçlı EEG, EMG, manyetik uyarım tetkikleri de yapılmaktadır. Uyku apnesi gibi uyku bozukluklarının tanısında kullanılan uyku testi ya da polisomnografi ile gece uykusu sırasında hastanın beyin dalgalarını, göz hareketlerini, solunum faaliyetlerini, kanındaki oksijen miktarını ve kas akitiviteleri ölçülmektedir.
Nöroloji Biriminde kanıta dayalı tıp çerçevesinde nörolojik hastalıkların tanı ve tedavisi ayaktan ya da yatarak yapılabilmektedir. Bunlardan bazıları;
- Baş ağrısı, migren
- Baş dönmesi (vertigo)
- Epilepsi (sara)
- Beyin damar hastalıkları
- Bunama (demans)
- Alzheimer hastalığı
- Parkinson hastalığı ve diğer hareket bozuklukları
- Kas hastalıkları ve nöromuskuler hastalıklar
- Demiyelinizan hastalıklar (Multipl Skleroz ve benzeri hastalıklar)
- Uyku bozuklukları
- Huzursuz bacak sendromu
- Periferik sinir hastalıkları ve diyabete bağlı sinir hasarı
- Karpal tünel sendromu
- Yaygın vücut ağrıları (Nevraljiler)
- Yüz ağrıları ve yüz felci
Nörolojik hastalıklar söz konusu olduğunda, hasta takibinde ilaç değişimleri veya doz değişiklikleri sık yapılabildiği için hasta ve doktor arasındaki iletişim ve takiplerin düzenli yapılması önemlidir.