Günümüzde, evlilik ve eş ilişkisi gibi konular ve sorunlar hayatımızın büyük bir alanını oluşturmaktadır. Stres faktörlerinin çoğalması, şehir hayatı ve yaşamsal döngüler evlilik ile ilgili düşüncelerimizi, evlilikle ilgili ilişkimizi ve bakış açımızı etkilemektedir.
Evlenmek ve evliliği sürdürebilmek gibi iki büyük konu da bütün bu stres faktörlerinin içinde yer almaktadır. Evliliğe adım atan genç çiftler, evlenmeden önceki yakınlaşma evresini, nişan dönemini sıklıkla yad eder ve o günlerin tekrar başa dönmesini isterler. Eşler için bu durumu arzulamak kaçınılmazdır. Eşlerin yeni tanıştığı dönemde birbirlerine olan davranışları, konuşmaları, iletişim kurma şekilleri; her ilişkinin kendine has gelişmektedir. Fakat çoğunlukla eş ilişkilerinde, yeni evli çiftlerde ilk tanışılan evreye dönme arzusu; evliliğe alışma sürecinde “zorlanma” şeklinde ortaya çıkabilmektedir.
- Çiftlerin ilk dönemleri yani flört dediğimiz, yeni tanışma evresi (sözlenme, nişan ve evliliğin ilk dönemlerini kapsamaktadır. Bu dönem halk arasında ”cicim ayları” olarak isimlendirilmektedir. İlişkiler bu dönemde henüz birincil değildir. İlişkiler bu dönemde ikincil seviyededir.
- Flört döneminde, kişiler birbirini tanıma döneminde oldukları için, ilşkilerini yanlış anlaşılmama ve birbirilerini kırmama veya kırıcı davranışlardan uzak durarak davranışlarını biçimlendirebilmektedirler.
- Flört döneminde oluşabilecek sorunlar genel itibari ile kişilerin birbirini tanımak istemeyişindendir. Bu dönemde çiftler birbirlerine kendi atfettikleri düşünce kalıpları ile ya çok yakınlaşma ya da tamamen uzaklaşma içerisindedirler.
- Evlilik ilişkisinin başlaması neticesinde, flört dönemi sona erer. Evlilik ile birlikte, ilşkileri birincil seviyede yaşanır. Eşler olduğu gibi davranmak durumundadır. Evlilik öncesinde gelişen özen ve birbirini incitmeme hali devam edebilmektedir.
- Evlilik sonrasında eşlerin birbirine karşı özensiz davranmaları “evliliğin aşkı öldürdüğü, evliliğin eşleri değiştirdiği” gibi söylemleri doğurmaktadır.
- Flört döneminde eşler sadece ilşkilerine ve ilişkilerinin daha güzel, mutlu, neşeli geçmesine odaklanmaktadır. Fakat evlilik evresinde çiftler hayata dair sorumluluklar (ev idaresi, ev işleri, ebeveyn olmak gibi) sorumluluk almak gibi hayata dair ve hayata temas eden durumlara da odaklanmak durumundadırlar.
- Evlilik sonrası çiftlerin hayatın dair sorumluluk alanlarını geniş tutması, eşlerin birbirine özen göstermesine engel değildir. Sorumlulukların paylaşılması ve bir harmoni içerisinde bu sorumlulkların yerine getirilmesi; evlilik sonrası ilişkileri olumlu yönde etkilemektedir.