Sınırlar Nedir ve Neden Önemlidir?

Sınır kavramını bir çerçeve olarak düşünebiliriz. Bu çerçeve davranışlarımız ve sorumluluklarımız noktasında bizi şekillendirir ve bize bir hareket alanı sağlar. Bu hareket alanının başı sonu belli ve nettir. Eğer bu çerçevemiz kimi zaman kırılır ya da birtakım zorlamalara maruz kalırsa yorulur, kendimizi rahatsız hissederiz ve beraberinde getirdiği birtakım olumsuz duygularla baş etmek durumunda kalabiliriz. Bu nedenle sınırların belirlenmesi bir ihtiyaçtır ve bizlere bir güvenlik alanı sağlar.

Sınır kavramını aile ilişkileri ve çocuklar temelinde ele aldığımızda çocukların dünyaya geldikleri ilk andan itibaren yaşayacakları çevreyi ve ailenin kurallarını anlamaya ihtiyaçları olduğunu bilmeliyiz. Sınırların belirsizliği yorucudur. Yol işaretlerinin olmadığı ya da çok az olduğu bir yolda gitmenin ne kadar zor olabileceğini düşünürsek çocuklar için bu durumun ne kadar kafa karıştırıcı olabileceğini daha rahat anlayabiliriz. Bu nedenle ebeveynler çocuklarına bir kural veya beklentiyi öğretebilmek için sınır koyma dediğimiz bir sürecin içinden geçerler. Aile, toplum ve kültür kuralları bu sürecin içerisinde öğretilir.

Sınırlar çocuklar için hem kendilerini hem de yaşadıkları ortamı kavramaları açısından bir keşif ve öğrenme alanıdır. Çocukların kendilerinden ne beklendiğini, diğer çocukların gözünde nerede durduklarını, ne kadar ileri gidebileceklerini ve bu ileri dediğimiz şeyin neresi olduğunu bilmeye ihtiyaçları olduğunu unutmamalıyız. Bu alanda ihtiyaç duydukları net mesajları alabilirlerse kendilerine bir yol haritası oluşturmuş olacaklardır. Burada net mesajlar olarak anlatılmak istenen şey ise söz ve davranışlarınızın birbirini desteklemesidir. Bu destekleme çocukların normal gelişim süreçleri engellenmeden yapılmalıdır. Bu esnada çocuğunuz büyüdükçe sınır ayarları yapabilmeli ve pek çok çocuğun ebeveynlerinden daha güçlü ve kontrol sahibi olduklarını hissetmekten rahatsızlık duyabileceğini göz ardı etmemelisiniz. Yoksa aşırı kontrollü, kontrolsüz ve tutarsız sınırlar sağlıklı gelişim sürecini, sorumluluk almayı ve öğrenmeyi olumsuz etkileyebilmektedir.

Aileler bir problemle karşılaştıklarında öncelikle kullandıkları sınır koyma yöntemlerine odaklanmak gerekir. Sınır koyma sürecinden geçerken birçok ebeveyn ağır ceza ve yumuşak yöntem arasında gidiş gelişler yaşayabilmektedir. Bu yöntemler kullanılırken mesaj araçları söz ve davranışlarımızdır. Söz ve davranışlarımız arasında çelişkiler varsa ve netlik yoksa o zaman iletişimde kopukluklar meydana gelir. Bu süreçte yanlış giden şeylerin ayırdına varmazsak hata tekrarlarına düşebiliriz ve bu döngüsel bir şekilde devam edebilir.

Bir grup ebeveyn ceza yaklaşımı ile hareket edebilmektedir. Böyle bir yaklaşım sorunu çözebilir ama bu oldukça kısa bir süreliğinedir ve hasar görmüş ilişkilere neden olur. Sorumluluk alma ve öğrenme fırsatlarını olumsuz etkiler. Yumuşak sınırlar ise manipüle edilebilir bir durum yaratır ve etkili değildir. Bu durum ebeveyn ve çocukların sürekli çelişki yaşamalarına neden olur.

Çoğu durumda sorunun net olmayan bir iletişimden kaynaklandığını unutmamalıyız. Bu nedenle sertlik ve saygının birbirini dengeleyecek şekilde olması önemlidir.

Bu süreçte ebeveynler olarak;

  • kesin, net olmak ve etkin davranışlar sergileyebilmek
  • her zaman söz ve davranışlarımızın tutarlılık göstermesi (ev dışında da) çok önemlidir.

Başlangıçta ne kadar net mesajlar verirseniz verin çocuklar sizi zorlamaya çalışmaya devam edebilirler. Çocuklar sizi zorlamaya ve tartışmaya çalıştıklarında kullanılabilir bir yöntem, sona erdirmektir. Bu yöntem adından da anlaşılabileceği üzere çocuğa yaptığı davranış neticesinde katlanacağı sonucu belirterek etkileşimi sonlandırmaktır. Ya da sınırlı seçenek sunma, sorumluluğu ve karar vermeyi öğreten bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu seçenek sunma sizin belirlediğiniz seçenekler arasından çocuğunuzun karar verip yapması/alması/kullanması ile sonuçlanan bir yöntemdir. Diyelim çocuğunuzla dışarı çıkmak istiyorsunuz ancak öncesinde karşınızda tartışmaya açık bir kıyafet seçimi problemi var. Bu tip durumlarda siz üç adet kıyafet belirlersiniz ve çocuğunuza da o üç kıyafet arasından seçim yapmasını istersiniz. Böylece hem sizin belirlediğiniz kıyafetler arasından giymiş olur hem de çocuğunuz ne giyeceğine artık kendi karar vermiştir.

Çocuklar için çoğu zaman sadece bilgi vermek yeterli değildir. Onların daha çok somut yollarla öğrendiğini bilmeliyiz. Bu nedenle söz ve davranış olarak ikisi de önemlidir ancak kimi zaman somut davranışlarımız daha etkindir. Bu nedenle çocuğunuzun hangi davranışı öğrenmesini istiyorsanız önce siz yaparak ona örnek olabilirsiniz. Daha sonra ise alıştırmalar yapması için teşvik edici olmalı ve çabalarını cesaretlendirmelisiniz. Tüm bunları yaparken unutmamak gerekir ki her zaman kesin, net ve tutarlı olmalıyız.

Minik bir not olarak ebeveynler olarak bu konu hakkında gerektiğinde uzman bir kişiden yardım talebinde bulunabilir ve daha fazla bilgi edinmek isterseniz, bir başvuru kitabı olarak Robert J. MacKenzie’nin “Çocuğunuza Sınır Koyma” adlı kitabını edinebilirsiniz.

    This will close in 20 seconds

    Hemen Ara

     
    Hemen Ara  

    WhatsApp

     
    WhatsApp  

    Online Randevu

     
    Online Randevu  

    Uzmana Sorun

     
    Uzmana Sorun  
    HIZLI RANDEVU TALEP ET

      X
      RANDEVU TALEBİ ONLINE RANDEVU LABORATUVAR SONUÇLARI
      Warning: call_user_func_array() expects parameter 1 to be a valid callback, function 'imw_footer_sticky_bar' not found or invalid function name in /home/moodisth/public_html/wp-includes/class-wp-hook.php on line 307