İçindekiler
- 1 Özel Moodist Hastanesinde Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
- 2 Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir?
- 2.1 Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Kimlerde Daha Sık Görülmektedir?
- 2.2 Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Nelerdir?
- 2.3 Anksiyete (Kaygı) Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?
- 2.4 Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Risk Faktörleri Nelerdir?
- 2.5 Anksiyete (Kaygı) Belirtileri Nelerdir?
- 2.6 Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?
- 3 Randevu Talep Edin
Özel Moodist Hastanesinde Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Özel Moodist Hastanesi, ruh ve beyin sağlığıyla ilintili hastalıklarda, bilim ve teknolojinin gerektirdiği koşulları sağlayan en gelişmiş tedavi imkanlarıyla ve uzman psikiyatrist, psikolog kadrosuyla, kişinin öznel psikolojik ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planlaması yapar. Bu tedavi planı içerisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemleri ile birlikte uygun görüldüğünde diğer tedavi yöntemlerine de başvurulabilir. Anksiyete yani Kaygı Bozukluğu tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Tedaviye erken başlanması ve düzenli aralıklarla takibinin sağlanması tedaviden alınan verimi artırır.
Moodist’te kullanılan anksiyete bozukluğu tedavi yöntemleri ve destekleyici yaklaşımlar şunları kapsar:
- İlaç Tedavisi
- Psikometrik Testler
- Psikoterapiler (BDT, EMDR, Psikodinamik Psikoterapi, Mindfulness temelli terapiler, Hipnoterapi, Psikodrama, Şema Terapi, Aile Terapisi, Grup Terapisi)
- Ergoterapi (Müzik, Resim, Ebru, Seramik, El Sanatları, Beden ve Hareket Terapisi, Spor, Mutfak Atölyesi)
- Psikoeğitim
- Somatik Tedaviler (EKT, TMS)
- Rehabilitasyon Programları
- Yataklı Tedavi
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Anksiyete bozukluğunun tedavi edilmemesi halinde, yaşanılan sorunlar gittikçe şiddetlenebilir, şikayetleri tetikleyen olay, mekân ve kişilerden kaçınmaya başlanılabilir, depresyon gelişme riski girme riski artar ve yaşanılan sorunları gidermek amacıyla alkol veya madde kullanımı ortaya çıkabilir. Tüm bunların yanı sıra, iş, okul, kişilerarası ilişkilerinde bozulmalar meydana gelebilir. Dolayısıyla anksiyete bozukluğunun tedavi edilmesinde yarar vardır.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu ile Başa Çıkmak İçin Ne Yapılabilir?
Kişinin süregiden yaşam tarzında birtakım değişiklikler yapması gerekir. Bu değişimler kişinin anksiyete bozukluğunun tedavisinde olumlu gelişmeler yaşamasına neden olacaktır. Anksiyete belirtilerinin azaltılmasına yönelik ne gibi değişiklikler önerilir?
- Düzenli uyku; sabah erken kalkıp gece erken yatmak
- Kaygılı durumlarda faydalanmak üzere nefes egzersizleri yapmak
- Düzenli ve sağlıklı beslenmek
- Spor yapmak
- Alkol ve kahve tüketimini sınırlandırmak
- Tütün tüketimini sonlandırmak
- Bu tür değişiklikler anksiyete belirtilerinin azaltmaya yardımcı olacaktır.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu olan Yakınıma Nasıl Yardımcı Olabilirim?
Öncelikle anksiyete bozukluğu olan bir yakınınız var ise; bu kişiye oldukça empatik ve sabırlı yaklaşmaya çalışın. Durumun ne olduğunu anlamaya çalışın. Anksiyete belirtilerine karşılıksız destek vermeye çalışın. Anksiyete belirtileri olan kişiyi asla yargılamayın. Anksiyete bozukluğu olan kişiyi bir uzmandan, anksiyete bozukluğu tedavisi almaya yönelik profesyonel destek alması için teşvik edin.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Nedir?
Kaygı bozukluğu olarak da bilinen anksiyete bozukluğu psikolojik bir rahatsızlıktır. Gündelik hayatımızda zaman zaman anksiyete yaşamak olağandır. Hayat koşuşturmasının içinde birtakım zorluklar baş gösterebilir ve bu gibi durumlar kişide kaygıya sebep olabilir. Gündelik hayatımız içerisinde kaygı yaşamak normal sayılan bir durum olsa da kaygı seviyesinin düzeyi anksiyete bozukluğu teşhisi konulabilmesi için önemlidir.
Kaygı seviyesi aşırı düzeyde ise kişide tıbbi bir rahatsızlık olduğu söylenebilir. Bu hissi sık ve yoğun olarak yaşamak kişinin günlük işlevini olumsuz yönde etkileyebilir. Pek çok insan kendisi veya çevresindeki sevdikleri için endişelenebilir. Şu gibi düşünceler belirebilir; “Acaba patronum bana kızacak mı?”, “Çocuğum gideceği yere vardı mı?”, “İşleri vaktinde bitirebilecek miyim?”. Bu gibi durumlar gerçekleşme ihtimali olan durumlardır elbette. Fakat kişi gününün çoğunu bu düşüncelerle uğraşarak geçiriyorsa ve bu riskleri zihninde çok abartmaya başladıysa kaygı seviyesi ciddi oranda artar.
Eğer bu durum günlük işlevi ciddi anlamda etkiliyorsa, ruhsal sağlığı bozuyorsa, kişilerarası ilişkileri bozuyorsa veya işteki verimi düşürüyorsa anksiyete bozukluğu meydana gelmiştir diyebiliriz. Anksiyete bozukluğu başlığı altında Yaygın anksiyete bozukluğu, Panik bozukluk, Sosyal anksiyete bozukluğu, Travma sonrası stres bozukluğu gibi hastalıklar bulunmaktadır. Anksiyete bozukluklarının genel nüfusun %5 ila %7’sini etkilediği ve insanların % 29’unun yaşamları içinde bir kez anksiyete bozukluğu yaşadıkları tahmin edilmektedir.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Kimlerde Daha Sık Görülmektedir?
Yapılan araştırmalar anksiyete bozukluklarının, kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü gösterir. Ortalama olarak başlangıç yaşı 30’lu yaşlardır. Orta yaş grubu, bu hastalığın en sık görüldüğü yaş grubudur, sonraki yaşlarda risk giderek azalır. Yanı sıra bu hastalıkta genetik aktarım mümkündür. Aile bireylerinden birinde anksiyete bozukluğu görülmesi, kişinin de bu hastalığı yaşama riskini artırır. Bir diğer yönden; ebeveynleri tarafından aşırı korumacı tutumla büyütülmüş çocuklarda, hep eleştiriye maruz kalan bireylerde anksiyete belirtilerinin görülme ihtimali artar. Aynı zamanda erken dönem yaşantılarındaki olumsuzluklar ve travmatik olaylar da anksiyete riskini eş zamanlı olarak artırır.
Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Nelerdir?
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Ortada somut bir sebep olmadan kişinin her konuya karşı duyduğu aşırı endişe ve gerginlik halidir. Yaygın anksiyete bozukluğuna sahip bir kişi rutin etkinlik ve aktivitelerinde bile orantısız bir kaygı yaşar. Belirtileri arasında çabuk yorulma, kas gerginliği, hipervijilans (aşırı uyarılmışlık hali), dikkat sorunları ve uyku sorunları görülebilir.
- Panik Bozukluk: Panik atağı aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı yoğun bir dehşete sürükleyen sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Her 10 kişiden biri hayatında bir kez panik atağı yaşar ama bazılarında tekrarlar. Tekrarladığı zaman kişinin hayat kalitesini ve işlevselliğini bozar. Birdenbire başlar ve şiddeti giderek artar. Göğüste sıkışma, terleme, kalp çarpıntısı, boğulma hissi, titreme, ölüm korkusu vb. belirtilerle kendini gösterir. Anksiyete belirtileri ile panik atağı belirtileri birbirine benzese de farklı sorunlardır. Anksiyete belirtilerinde sıklıkla devam eden bir tedirginlik vardır ve bu sürekli kendini hissettirir. Panik atağı belirtilerinde ise kişi kendini tehlikede hisseder ve kalbi hızlı atmaya başlar, baş dönmesi, sersemlik, uyuşma, kontrolü kaybetme, çıldırma korkusu, üşüme, ürperme, ateş basması, nefesi kesiliyormuş gibi hisseder veya kişi bayılacağını sanabilir. Atakların seyri genelde 10-30 dakika arası sürer ve pik yaptıktan sonra şiddeti azalır. Panik atağı iki şekilde olur. Duruma bağlı panik atağı (örneğin özgül fobilerde) ve beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan panik atağı. Panik bozukluğu; tekrarlayıcı beklenmedik panik atakları ve ataklar arasındaki zamanlarda başka panik atakları geçirme ihtimali üzerine oluşan beklenti anksiyetesi ile karakterizedir. Diğer anksiyete bozukluklarının aksine buradaki kaygı panik atağının olacağına dair bir kaygıdır.
- Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Diğer insanlarla etkileşim gerektiren toplumsal durumlarda ortaya çıkan anksiyete bozukluğu türüdür. Diğer insanlar tarafından alay edilme, küçük görülme, rezil olma vb. korkularını taşımaktan kaynaklanır. Bu kişiler kalabalıkta yüksek sesle konuşmaktan, yemeklere veya davetlere katılmaktan kaçınırlar. Diğer bir taraftan, performans gerektiren durumlarda, otorite figürleriyle konuşma gibi durumlarda da ortaya çıkabilir. En sık görülen anksiyete bozukluklarından biridir ancak tedavi başvuruları düşüktür. Bu nedenle tedaviye geç başvurma işlevsellikte ve yaşam kalitesinde bozulmaya neden olmakla birlikte depresyon gibi ek psikiyatrik hastalıklar da tabloya eklenebilir.
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): TSSB, travma sonrası gösterilen tepkilerin türüne veya karışımına verilen addır. Yaşanılan travmatik olayın ardından baş gösteren belirtiler bir ay ya da daha uzun süredir sürüyorsa, bu tepkiler Travma Sonrası Stres Bozukluğu adı altında değerlendirilebilir. Belirtilerin sayısı, tipi ve şiddetine göre kısmi veya tamamıyla travma sonrası stres bozukluğu tanısı konulabilir. Belirtilerinde; flashback (olayla ilgili anıların bir anda zihinde canlanması), olayla ilgili tekrarlayıcı düşünceler, uykusuzluk, kolay irkilme, kabuslar görme, çabuk sinirlenme, yabancılaşma, gelecekle ilgili planlar yapamama ve olayı hatırlatan durumlarda kaçınma ve huzursuz olma görülür.
- Özgül Fobiler: Kişinin spesifik bir canlıya, nesneye veya duruma karşı duyulan kaygı ve korku halidir. Bu korku ve kaygılar çoğunlukla özgül fobisi olan kişilerde kaçınma davranışına sebep olabilir. Örneğin; yükseklik korkusu, uçağa binme korkusu, hayvan korkusu, kan, enjeksiyon, hastalık korkusu vb.
- Agorafobi: Alan korkusu olarak tanımlanır. Bu korku türünde kişi kendini bir alana sıkışacakmış, utanılacak bir duruma düşecekmiş ve bulunduğu ortamdan kaçamayacakmış gibi hissedebilir. Agorafobisi olan kişilerde; muhtaç olma, kapana kısılma, utanma gibi duygular görülebilir. Yanı sıra panik atağı da görülebilir.
- Ayrılık Kaygısı: Bireyin sevdiği bir kişiden ayrıldığını veya ondan uzaklaştığını düşündüğünde gelen endişe ve korku halidir. Ayrılık anksiyetesi yaşayan kişilerde kaygı yaratan durum yalnızca sevilen figürden uzaklaşmak değil aynı zamanda o kişiye zarar geleceğine yönelik endişe yaratan düşünceler de görülebilir. Ayrılık anksiyetesi belirtilerinin içinde bu konu ile ilgili kabuslar görme ve düşüncelerden fiziksel olarak da etkilenme görülebilir.
- Seçici Dilsizlik: Bazı çocuklarda görülebilen bir anksiyete bozukluğudur. Çocuk evde aile bireyleri ile iletişim kurup konuşabilirken, toplum içerisinde, okul gibi sosyal ortamlarda kendini ifade edemez. Bu durum gelecekte çocuğun eğitim ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyeceği için dikkatli olunmalı ve profesyonel destek alınmalıdır.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?
Anksiyete bozuklarının kesin ve net bir nedeni belirtilmemiştir. Sağlık sorunları, kalıtsal faktörler, travmatik yaşantılar ve birtakım yaşam olayları anksiyete bozukluklarını tetikleyebilir.
- Genetik faktörler önemli bir neden olduğu bildirilmiştir. Aile bireylerinde anksiyete bozukluğu var ise kişinin kendisi de risk altında olabilir.
- Çevresel faktörler (travmatik yaşantılar) anksiyete bozukluğu için bir neden olabilir.
- Tiroid bezi hastalıkları, şeker hastalığı, kalp ve akciğer sorunları da anksiyete bozukluğuna neden olabilir.
- Eğer ilaç kullanımı varsa, bu ilaçların kullanımlarının bir yan etkisi olarak anksiyete bozukluğu görülebilir.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı faktörler anksiyete bozukluğu gelişme riskini artırabilir. Nedir bu faktörler?
- Travmatik yaşantıları olan kişilerin anksiyete bozukluğu yaşama ihtimali fazladır.
- İletişim kurmaktan kaçınan, çekinik, çocuklukta başkalarından kendini geri çeken kişilerde anksiyete bozukluğu belirtileri yaşama riski daha fazladır.
- Madde veya alkol kullanımı olan kişilerde anksiyete bozukluğu belirtileri görülme riski fazladır.
- Özgüven eksikliğine eşlik eden olumsuz algılar anksiyete bozukluğuna yol açabilir.
- Depresyon anksiyete bozukluğu riskini artırır.
- Erken dönemde yaşanılan ihmal, cinsel istismar gibi travmatik yaşantıları olan bireylerde anksiyete sorunu yaşama riski artar.
- Belirli kişilik tipleri anksiyete bozukluğu yaşamaya daha yatkındır.
- Sağlık ile ilişkili konulardan doğan stres ve endişe hali de anksiyete bozuklukları doğurabilir.
Anksiyete (Kaygı) Belirtileri Nelerdir?
Anksiyete bozukluğunun birtakım belirtileri mevcuttur.
- Kötü bir şey olacakmış hissi ile doğan endişeli hal
- Gergin, huzursuz ve panik halinde hissetmek
- Titreme
- Terleme
- Odaklanma problemleri
- Mide-bağırsak sorunları
- Nefes darlığı
- Ağız kuruluğu
- Kalp atışlarının hızlanması
- Kaygı duymasına sebep olan etkinliklerden vazgeçme
- Uyku problemleri
- Başlıca anksiyete bozukluğu belirtilerinden sayılabilir.
Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?
Anksiyete bozukluğuna tanı konabilmesi için kişinin öncelikle bu soruna sebep olan, altta yatan bir sağlık sorunu olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu nedenle tiroid bezi fonksiyonları, tam kan sayımı testleri ve idrarın kimyasal açıdan değerlendirilmesine ihtiyaç duyulabilir. Kaygı seviyesinin şiddeti ve varsa eşlik eden başka psikolojik rahatsızlıklar bir psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Hekim bu sırada DSM tanı kriterlerine göre anksiyete bozukluğu kriterlerinin karşılanıp karşılanmadığına bakarak kaygı bozukluğunun varlığını ortaya çıkarabilir. Yaygın anksiyete bozukluğuna tanı koymak kolay olmadığından uzman kişinin soracağı birtakım sorulara açık ve net cevaplar vermek önem arz eder.
Bu sayfadaki bilgiler Özel Moodist Hastanesi Medikal Ekibi tarafından hazırlanmıştır.