İçindekiler
Çocuk ve Ergenlerde Madde Kullanımı ve Bağımlılığın Gelişmesi için Risk Oluşturan Etmenler Nelerdir?
Öncelikli olarak belirtmek gerekir ki madde bağımlılığı zayıf irade meselesi değildir. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Beyinde ödül merkezinin uyarılması, bazı beyin uyarımı yapan öz maddelerin seviyelerindeki değişimler bağımlılığın gelişimindeki ana yollar olarak bilinmektedir. Bağımlılık yapıcı maddeler çocuk ve ergen beynini yetişkin beynine göre çok daha fazla etkilemektedir. Çünkü çocuk ve ergen beyni gelişmeye devam etmektedir.
Madde bağımlılığında mutlak etkin faktörler olmamasına karşın ailesel özellikler, çevresel ve sosyoekonomik faktörler, davranış sorunları, olumsuz çocuk veya ergenlik deneyimleri ve travma madde kullanım riskini arttırmaktadır. Özellikle 15 yaşından önce alkol kullanımının başlaması geç ergenlik döneminde fazla alkol kullanımını ve bunun beraberinde madde kullanımı ve/veya madde bağımlılığını getirebilmektedir.
Ailede madde kullanım öyküsü veya madde bağımlılığı , ailede var olan psikiyatrik rahatsızlıklar, aile içi şiddet, ebeveyn kaybı, otoriter ebeveyn, fazla koruyucu ebeveyn gibi ailesel özellikler; gelir durumu, madde bağımlılığının riskli olduğu semtlerde oturmak gibi çevresel faktörler; stres ile başa çıkmakta güçlük, özgüven düşüklüğü, dürtüsellik, saldırgan davranışlar, otoriteye karşı olma gibi davranış sorunları; değersizlik ve umutsuzluk duyguları, aile içi kötü ilişkiler ve başarısızlık gibi olumsuz çocukluk veya ergenlik deneyimleri çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığı için risk oluşturan etmenler arasındadır.
Özetlersek, aşağıdaki maddeler çocuk ve ergenlerde madde kullanımına ve/veya madde bağımlılığına yatkınlık göstergeleri arasında yer alabilmektedir.
- Ailede madde kullanım öyküsü
- Sosyal beceri eksikliği
- Çocuk veya ergende DEHB, depresyon gibi psikiyatrik tanıların mevcut olması
- Suça yatkınlığı olan veya madde kullanan akranlarla ilişki
- Madde kullanımının olduğu muhitlerde oturmak
- Zihinsel kısıtlılık
- Düşük akademik başarı
- Heyecan arama ve risk alma davranışlarının yüksek olması
- Çocuklukta cinser istismar
- Ebeveyn madde kullanımı
- Olumsuz ebeveyn tutumları
- Aile içi çatışmanın fazla olması
- Özgüven eksikliği
- Uygunsuz barınma ve sağlık koşulları
Buna ek olarak Türkiye’de madde bağımlıları ile yapılan çalışmada madde bağımlısı olan kişilerin %11.3’ü 14 ve 19 yaş arasında bulunmuştur ve cinsiyete göre dağılım incelendiğinde de madde bağımlıların %94.7 si erkek, %5.3’ü kadın olarak bulunmuştur.
Ergenlerin Sıklıkla Kullandıkları Maddeler Nelerdir?
Çocuk ve ergenlerin kullandıkları maddeler erişkinlerin kullandıkları maddelerden farklılık göstermemektedir ancak birçok araştırma verisine göre çocuk veya ergenler öncelikli olarak alkol ve sigara gibi maddeleri kullanmaktadır. Alkolde bira ve şaraptan sonra daha sert içkiler olan rakı ve viskiyi tercih etmekte bunu takiben alkol kullanımından sonra ise esrar ve daha sonra ise yasadışı maddelerin kullanıldığı yapılan çalışmalar arasındadır. Cinsiyete, kültüre, ergenin içinde bulunduğu duruma göre bu süreç değişkenlik gösterebilmektedir. Diğer araştırma verilerine göre de yetişkinlik döneminde madde kullanımı çocuk veya ergenlik dönemindeki madde kullanımına göre daha düşük bulunmuştur. Bu da çocuk veya ergenlerin madde bağımlılığı açısından riskli bir profilde olduğunu bize düşündürmektedir.
Çocuk ve ergenlerde dürtüselliğin, heyecan arama davranışının veya “bana bir şey olmaz” tarzı düşünce yapısının yoğun olması sebebiyle uyuşturucu maddeleri daha kolay kullanabilmektedirler. Bu nedenle birçok riskli davranışları olabilmektedir. Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı önce deneme sonra düzenli kullanma, günlük kullanım ve bağımlılık şeklinde bir seyir izlemektedir.
Çocuğumun Madde Kullandığını Nasıl Anlayabilirim? Belirtileri Nelerdir?
Madde bağımlılığı olan çocuk ve/veya ergeni hemen anlamak kolay bir iş değildir. Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı kişinin sosyal, psikolojik ve fiziksel doğasını etkilemektedir. Maddenin türüne ve şiddetine göre de çocuğun veya ergenin verdiği tepkiler değişiklik gösterebilmektedir.
Çocuk ve ergenlerde bağımlılık yapan maddeler, uyuşturucu, uyarıcı ve hayal gördürücü olarak ayrılabilir ve her maddenin birbirinden farklı göstergeleri vardır. Göstergeleri anlamak için her maddeyi ayrı ele almak gerekmektedir ama madde bağımlısı olan bir çocuk ve/veya ergen maddenin tesirindeyken genellikle eve gitmez hatta aile içi iletişimin olabileceği çoğu ortamdan uzak durur dolayısıyla bu göstergelere bakarak ailenin anlaması güç olabilir.
Çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığı genellikle fiziksel belirtiler ve sıkıntılar ile başlayabilmektedir. Birey çok fazla hastalanabilmekte, madde yoksunluğu olduğu zamanlarda krize girebilmekte, tolerans gelişimi sebebiyle de kullandığı madde miktarı yetmemeye başlayabilmekte ve daha fazla madde kullanmak isteyebilmektedir. Kullandığı madde türüne göre de bedeninde yara dediğimiz bazı izler oluşabilir, solgun gözükebilir, cilt problemleri yaşayabilir.
Çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığını sadece fiziksel belirtilere göre anlamak kolay bir iş değildir. Ebeveynler çocuklarının sosyal, psikolojik ve fiziksel özelliklerini sık sık takip etmelidirler.
Madde bağımlılığı olan bir bireyin davranışsal belirtileri ise aşağıda sıralanmaktadır;
- Arkadaş çevresi
Eğer çocuk veya ergen eski arkadaş grubundan kopmuşsa ve yeni arkadaşlar edinmişse, bu yeni arkadaşları hakkında ailesine bilgi vermemeye çalışıyorsa ve tanıştırmak istemiyorsa, yeni arkadaş grubunun içindeyken sigara ve alkol kullanımı artmaya başlıyorsa dikkatli olmakta fayda olabilir. - Okula ve derse ilgisi
Okula veya derslere karşı olan ilgisinde ani bir farklılık olmuşsa, okula gitmemeye başladıysa, sürekli şikâyetçiyse, sınav ve ders başarısı sürekli olarak düşmeye devam ediyorsa ebeveynlerin dikkatli olmasında fayda olabilir. Çünkü madde bağımlılığına sahip kişilerin hayattaki öncelikleri madde temin etmek ve kullanmak olabilmektedir. - Yalan söyleme
Madde bağımlılığına sahip bir çocuk, madde kullanımını, madde için harcadığı parayı, gün içerisinde ne yaptığını ve yeni arkadaş grubunu gizlemek için sürekli yalan söyleyebilir. - Para harcama
Yukarıda da bahsedilen gibi bireyin madde kullanımı arttıkça madde bağımlılığı oluşur ve kişi günden güne daha çok maddeye ihtiyaç duyar. Dolayısıyla maddeye harcadıkları parayı hızlı tüketebilirler. Özellikle madde bağımlılığından şüpheleniyorsanız, çocuk ve ergenin harcadığı para miktarına dikkat etmek gerekmektedir. - Zayıf aile ilişkileri
Madde bağımlılığı olan çocuk veya ergen durumlarını gizlemek için aile içi ilişkilerden uzak kalmak isteyebilirler. Madde bağımlısı olan bir birey genellikle ebeveynleriyle değil de arkadaşlarıyla olmak isterler. Bu sebeple de aile içi bağları zayıflayabilir. - Kilo problemleri
Madde bağımlılığına sahip bir bireyde diyet veya spor yapmadan belirgin ve hızlı düzeyde zayıflama gözlemlenebilmektedir.
Çocuğumun Madde Kullandığından Şüphelenirsem Ne Yapmalıyım?
- Çocuk veya ergenin madde kullandığından şüphelenen bir aile için bu durum büyük bir hayal kırıklığıdır. Durumu tamamen anlamadan haksız yere suçlamamak ama hayal kırıklığı yaşamamak için de sorunu görmezden gelmemek gerekmektedir.
- Çocuk veya ergenin iletişime geçtiği kişilerle görüşmek, çocuk hakkında bilgi edinmeye çalışmak ama bu incelemeleri yaparken çocuğu zor bir duruma sokmayacak şekilde davranmak önemlidir. Edindiğiniz olumlu- olumsuz bilgiler karşısında sakin kalmak, ani kararlar almamak gerekmektedir. Unutmayın hala tam olarak gerçeği bilmiyorsunuz.
- Çocuk veya ergenin uyuşturucu kullandığını düşünüyorsanız, ancak emin değilseniz, onlara uyuşturucu veya alkolle ilgili deneyimlerini sorabilirsiniz. Yakın zamanda bir davranış değişikliğine değinerek sohbete başlayabilirsiniz (örneğin, ” Deniz ile takılmaya başladığınızdan beri farklı arkadaş gruplarıyla dışarı çıktığınızı fark ettim. Bu arkadaşlar hiç alkol ya da uyuşturucu kullanıyor mu?” ).
- Çocuk veya ergenin alkol veya uyuşturucu kullandığına dair işaretler aldıysanız, iddialarınızı desteklemenin bir yolu olarak bunları konuşma sırasında gündeme getirmektir. Mutlak bir alkol şişesi, iğne gibi fiziksel kanıtların olması gerekmez, ancak “Dün gece eve geldiğinde alkol kokuyordun ve kustuğunu duydum” gibi şeyler söyleyebilirsiniz ki bu konuşmayı çocuğunuzun inkar etmesi zor bir ihtimaldir.
- Eğer şüpheleriniz gitgide artıyorsa madde kullanımı ve madde bağımlılığı ile ilgili araştırma yapmak ve yargıda bulunmadan, eleştirmeden çocuğa endişelerinizden bahsetmek önemlidir.
- Bağımlılık bir aile hastalığıdır dolayısıyla madde kullanımı veya madde bağımlısı bir çocuğa sahip olan aileyi zorlu bir süreç bekleyebilir ve doğru adımlar atmak için mutlaka bir uzmandan ve/veya bağımlılık merkezlerinden yardım alınmalıdır.
- Biliyoruz ki hiçbir aile çocuğun madde kullanımına sıcak bakmaz ama bağımlılık yapan maddelerden uzak durmalarını istiyorsak kişinin madde kullanma davranışının arkasındaki duygulara ve ihtiyaçlara bakmak hatta o duygu ve ihtiyaçları anlamaya çalışıp karşılık vermek en önemli noktalardan biridir.
Çocuk ve Gençlerde Madde Bağımlılığının Beraberinde Gelişen Psikiyatrik Hastalıklar Nelerdir?
Beyin ergenlik döneminde gelişmeye devam eder. Dolayısıyla karar verme ve dürtü kontrolü gibi yürütücü işlevleri kontrol eden devreler, en geç olgunlaşanlar arasındadır ve bu da uyuşturucu kullanımına karşı riski artırır. Erken uyuşturucu kullanımı, madde kullanım bozukluklarının ve madde bağımlılığının daha sonra gelişmesi için güçlü bir risk faktörüdür ve ayrıca diğer ruh ve akıl hastalıklarının daha sonra ortaya çıkması için de bir risk faktörü olarak değerlendirilebilir.
Çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığının beraberinde gelişen psikiyatrik hastalıklar;
- Majör Depresif Bozukluk
- Mutsuzluk
- İlgi kaybı
- Günlük aktivitelerden keyif alamama
- Huzursuzluk
- Enerji azalması
- Konsantrasyon güçlüğü
- İştah ve uyku bozuklukları
- Olumsuz düşünme
Depresyon, çocuk ve ergenlerde madde bağımlılığı ile en sık birlikte görülen bozukluktur. Kişide var olan depresyona davranış problemleri eşlik edebilmekte ve dolayısıyla da bağımlılık tedavisi olumsuz etkilenebilmektedir.
- Davranım Bozukluğu
- Fiziksel saldırganlık
- Yalancılık veya hırsızlık
- Eşyaya zarar verme
- Kural ihlalleri
Yukarıdaki belirtilere ek olarak davranım bozukluğu, toplumsal ve/veya sosyal normları ihmal etmesi ve buna bağlı olarak da başkalarının haklarını saldırıya uğratması şeklinde açıklanabilir. Davranım bozukluğunun kadınlara kıyasla erkeklerde daha fazla olduğu araştırmalar arasındadır. Çocuk ve ergenlik döneminde önlenemeyen davranım bozukluğu, yetişkinlikte “antisosyal kişilik bozukluğu” şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla erken yaşta madde kullanımı veya madde bağımlılığı daha sonraki suç işleme veya suça karışma davranışlarıyla ilişkili bulunmuştur.
- Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Çocuk ve ergenlerde görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dikkatsizliğin, aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin olduğu ve en az 2 farklı alanda kişinin işlevselliğini etkilediği nörogelişimsel bir psikiyatrik hastalıklardan biridir. Çocukluk ve ergenlik döneminde gözlemlenen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun genç erişkinlikte bireylerin madde kullanma ve madde bağımlılığı riskini arttırdığı gözlemlenebilmektedir. - Anksiyete Bozuklukları
Anksiyete bozuklukları çocuk ve ergenlerde madde kullanımına eşlik edebilir, bazı anksiyete bozuklukları ise çocuk ve ergenlerde madde kullanma yatkınlığını arttırabilir. Çünkü çocuk ve ergenlerin anksiyete ile baş etme aracı olarak maddeyi kullandığı bilinmektedir. - Uyku Bozukluğu
Alkol, madde ve sigara kullanımıyla uyku sorunu yaşayan kişiler arasında anlamlı bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür. Bazı bireyler alkol veya maddeyi daha kolay uyumak için kullanabiliyorlar dolayısıyla alkol veya madde kullanmadan uyuyamadığını düşünen birey uyku için sürekli madde kullanımına başvurabilmektedir ve bu da beraberinde uyku bozukluğunu getirebilmektedir. - Bipolar Bozukluk
Yetişkinler kadar olmasa da yapılan çalışmalara göre bipolar bozukluğa sahip ergenler ile madde kullanımı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Moodist’te Çocuk Ve Gençlerde Madde Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?
Ergenlerde madde bağımlılığının tedavisi için öncelikli olarak madde kullanımının şiddeti tespit edilir. Madde bağımlılığının şiddetini belirlemek için referans aldığımız bazı belirtiler şiddeti ölçmek için kullanılabilmektedir.
Madde Bağımlılığını, hafif orta ve şiddetli olmak üzere 3’e ayırmamız mümkündür.
- Hafif: Bağımlılık için gerekli ölçütler en düşük düzeydedir. Sosyal etkinlikler, uğraşlar ve kişiler arası ilişkilerde bozulma düşük derecededir.
- Orta: Hafif ile şiddetli arasında yer alır.
- Şiddetli: Tanı için gerekli olan ölçütler tümüyle sağlanmaktadır; psiko-sosyal işlevlerde önemli oranda bozulma vardır. Bağımlılığın zararlarını görmek için kullanıma başlama yaşı, başlama şekli, kullanılan maddenin cinsi ve saflık derecesi, kullanım miktarı ve sıklığı, cinsiyet farkları, sosyal desteğinin yeterli olup olmaması gibi birçok faktöre bağlı olarak ne kadar sürede gelişeceği değişmektedir.
Çocuk veya ergen madde kullanımını veya madde bağımlılığının kişide yarattığı etkileri fark etmişse öncelikli olarak bilgilendirme yapılır ve danışmanlık verilir. Bu danışmanlığın ve bilgilendirmenin amacı madde kullanımının artmasını engellemektir. Eğer çocuk veya ergen kabul ederse madde kullanılmaması konusunda anlaşma yapılır ve buna bağlı olarak da maddeyi reddedememesinin altındaki zorluklar, madde kullanımından kaçınmak için yaşam tarzındaki düzenlemeler hakkında konuşulur ve bilgilendirilir.
Madde kullanımı bazen stres ve duygusal durumlarla başa çıkma aracı olarak kullanılabilir böyle durumlarda çocuk veya ergenle başa çıkma mekanizmaları üzerinde konuşulması önemlidir. Madde bağımlılığında grup terapileri veya kendine yardım grupları etkili olabilmektedir hatta tedavi sürecine ailenin de katılması tedavinin bütünlüğü açısından önemli görülmektedir.
Birey yoğun madde kullanımından sonra, madde ile ilgili aşırı bir zihinsel meşguliyet gösterebilir bu da bize madde bağımlılığını düşündürebilir. Bu tarz durumlarda çocuk veya ergenin hastaneye yatarak tedavi olması, madde kullanma isteğinin azaltılması, dürtülerinin stabil hale getirilmesi, yoksunluğunun getirdiği fiziksel semptomların tedavi edilmesi öncelikli hedefler arasındadır. Özellikle madde bağımlılığına eşlik eden fiziksel veya psikiyatrik bir hastalık varsa madde bağımlılığı tedavisinin öncelikli olarak yatarak tedavi edilmesinin daha uygun olduğu öngörülür. Özetlersek, yapılandırılmış ve destekleyici tedaviler, ergenin madde kullanma isteğini ve dürtüsel davranışlarını sınırlandırılmasına yardımcı olur.
Ailelerin Çocuk ve Gençlerde Madde Bağımlılığını Engellemek için Yapması Gerekenler Nelerdir?
Madde kullanımını önleme, ebeveynlerin çocuklarıyla zor konular hakkında nasıl konuşacaklarını öğrenmesiyle başlar.
Önleme Ebeveynlerle Başlar
Ebeveynlerin davranışları ile çocuk ve ergenlerin davranışları arasında güçlü bir bağ vardır. Çocuğunuzun uyuşturucu kullanmayacağının garantisi yoktur, ancak aşağıdaki durumlarda uyuşturucu kullanma olasılığı çok daha düşüktür:
- Uyuşturucu kullanmama konusunda rehberlik edin ve net kurallar sağlayın.
- Çocuk veya ergenle olabildiğince vakit geçirin.
- Tütün veya diğer uyuşturucu maddeleri kendiniz kullanmayın.
- Çocuk veya ergenin ilgi alanlarını öğrenin.
- Okul başarısı için destekleyin.
- Güçlü ve pozitif aile bağları oluşturmak için çabalayın.
- Çocuk veya ergenle sağlıklı seçimler ve riskli davranışlar hakkında dürüstçe konuşun.
- Çocuğunuzun söyleyeceklerini dinleyin. Konuşmayı ve dinlemeyi alışkanlık haline getirin.
- Maddelerin zararlı etkileri hakkında konuşun.
- Çocuk veya ergenin sahip olabileceği yanlış inançları düzeltin. “herkes içer”, “esrar zararlı değildir” gibi yanlış inançlar varsa mutlaka bu durum üzerinde konuşun.
- Tütün, alkol ve uyuşturucuları çekici hale getiren TV programlarından, filmlerden ve video oyunlarından kaçının.
- Çocuk veya ergene onu önemsediğinizi sık sık söyleyin
- Çocuk veya ergenin iyi seçimler ve arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olun
- Başarının yanı sıra çabasını fark edin.
- Çocuğunuza uyuşturucu teklif eden birine nasıl “hayır” diyeceğini öğretin.
- Birden fazla hayır deme şekli bulunmaktadır.
- Aşağıdaki hayır deme yöntemlerini ona anlatın ve hangisinin onun için en iyi yöntem olduğunu tartışın:
- Basit Hayır: “Hayır” veya “Hayır, teşekkürler”.
- Olanı Söylemek: “Hayır, teşekkürler. Sigara kullanmıyorum”.
- Mazeret Göstermek: “Hayır, acelem var, gitmek zorundayım.”
- Atlatma: “Hayır, belki daha sonra.”
- Konuyu Değiştirme: “Hayır, teşekkürler. Dünkü maçı izledin mi?”
- Hayır Tekrarı: “Hayır, teşekkürler”, “Hayır, istemiyorum”, “Hayır”.
- Yürüyüp Gitmek: Hayır deyip ortamdan uzaklaşın.
- Görmezden Gelme: Diğer kişiyi duymuyor, görmüyor gibi yapın.
- Ortamdan Sakınmak: Sigara içme teklifinde bulunacak kişilerden ve ortamlardan uzak durmaya çalışın.
Bu sayfadaki bilgiler Özel Moodist Hastanesi Medikal Ekibi tarafından hazırlanmıştır.